Mali Danışmana Sorun » Soru Arşivi
Sayfa: 3 / 5
Bulunan Kayıt Sayısı : 24
Tarih |
Adı Soyadı |
Soru Cevaplandı |
Firma |
|
18.02.2016 21:29:22 |
Eray Çendik |
Evet |
Serbest |
SORU : Üstad; serbest meslek erbabı bir mükellef mimarlık hizmetine istinaden serbest meslek makbuzu kesmektedir.Aynı mükellef ticari bir iş yaptığında serbest meslek mükellefiyetinin yanında ayrı bir mükellefiyet açarak fatura düzenleyebilir mi? Serbest meslek defteri ile aynı anda işletme defteri veya bilanço usulu defter tutabilir mi? İyi günler.
|
CEVAP : ( 22.02.2016 14:05:53 ) 221 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "Serbest Meslek Faaliyeti-Serbest Meslek Erbabı" başlıklı 1. bölümünün 1.2.Serbest Meslek Erbabı başlıklı 11. paragrafında, serbest meslek erbabı olan bir kimsenin aynı zamanda ticari kazanç sahibi olabileceği, bu durumun onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmeyeceği açıklanmıştır.
Serbest meslek faaliyeti nedeniyle vergi mükellefi olan bir mimarın, serbest meslek faaliyetine ilave olarak yapım müteahhitlik hizmeti ifa eden kişinin yaptığı faaliyetlere ilişkin olarak belge düzenleme ve defter tutma konusunda istenilen bilgiye ilişkin olarak Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 28.12.2012 tarih ve 27575268-105[193- -9012]-1369 sayılı özelgesinde;
" B) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Öte yandan, anılan Kanunun 227. maddesi gereğince, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburi olduğundan, ticaret erbabınca 229. maddesine göre satılan emtia veya yapılan iş karşılığında, müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere müşteriye ticari bir vesika olarak fatura düzenlenmesi, 177. maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birini taşıması halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tutulması gerekmektedir.
Buna göre, serbest meslek erbabı olarak mimarlık faaliyetinde bulunmanız ve inşaat sözleşmesi ile başkasının arsası üzerine villa niteliğindeki binanın inşaatının yapılması işini üstlenmeniz nedeniyle, serbest meslek faaliyetinden ayrı olarak yaptığınız söz konusu faaliyetin ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerektiğinden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177. maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birini taşımanız halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tasdik ettirilerek satılan emtia veya yapılan iş karşılığında fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, serbest meslek erbabı olarak mimarlık faaliyetinin diğer işlerden bağımsız olarak yapılması halinde bu faaliyetten elde edilen gelir serbest meslek faaliyeti olarak vergilendirilmesi ve bu faaliyetinizden elde edilen gelir için serbest meslek kazanç defteri tasdik ettirilerek serbest meslek makbuzu kullanılması gerekmektedir."
Gelir Vergisi Kanunu'nun 85/1. maddesinde ; mükelleflerin bu Kanun'un ikinci maddesinde yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekleri hüküm altına alınmıştır.
Özetlemek gerekirse, serbest meslek erbabı, serbest meslek faaliyetinden bağımsız olarak ticari faaliyette bulunabilir. Serbest meslek faaliyeti nedeniyle serbest meslek defteri ve serbest meslek makbuzu, ticari faaliyeti dolayısıyla de duruma göre işletme defteri veya bilanço esasına göre defter tutması ve fatura kullanması gerekmektedir.
İyi çalışmalar dilerim.
Nuri Değer
YMM
|
|
18.02.2016 11:03:14 |
Ersu |
Evet |
Erdoğan |
SORU : Personele verilen akbil bedelleri (ulaşım kart bedelleri)bordrodan geçirilmesi gerekiyor mu?
|
CEVAP : ( 19.02.2016 13:35:20 ) İşverenler tarafından personelin işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla yapılan taşıma giderleri, personele sağlanan bir menfaat olarak GVK.’nun 61. maddesi hükmü gereği ücretin bir unsuru sayılmaktadır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 23. maddesinde ise, vergiden istisna edilen ücretlere tadadı olarak sayılmıştır. Ayni maddenin 10. fıkrası hükmü uyarınca, "Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri" vergiden istisna edilmiştir.
Bu hükümden anlaşılacağı üzere istisna, toplu taşımalara münhasırdır. Bu taşıma işinin işverene ait olan veya işveren tarafından kiralanan servis araçları ile yapılmasının ve bu araçların otobüs, midibüs, minibüs ve hatta binek otomobili (taksi) olmasının sonuca etkisi yoktur. İstisna için toplu taşıma yapılması, taşıma giderlerinin personel tarafından değil işveren tarafından ödenmesi ve faturasının işveren adına kesilmesi şart olduğu cihetle, personele tren, vapur, otobüs ve minibüs gibi toplu taşıma araçlarını kullanarak işyerine gidip gelmelerini sağlamak amacı ile bilet, akbil, abonman bileti verilmesi halinde, bunlara istisna uygulanması Maliye İdaresi’nce kabul edilmemektedir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 96. maddesinde, “Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.” denildiğinden, işveren tarafından hizmet erbabına sağlanan söz konusu menfaatlerin net olarak belirlenmesi halinde, bu miktarın brütü bulunacak ve brüt üzerinden hesaplanan verginin işverence yüklenilmesi suretiyle net ödeme yapılacaktır.
Nuri Değer
YMM
|
|
18.02.2016 10:45:17 |
Erdem BAYRAK |
Evet |
SMMM MAHMUT ŞAHİN |
SORU : 01.02.2016 tarihinde firmamız tasfiyeye girdi. Karar alındı tescil edildi. Şimdi o tescil ve dilekçe ile vergi dairesine bildirimde bulunucam¸ 01.01.2016-31.01.2016 beyannamemi şubat ayını takip eden 4.Ayın 15 ine kadar Kıst dönem beyannamemi vericem? Sonra normal süreç içerisinde ilan tarihi 1 Yıl geçtikten sonra kapanış yapıp tescil edip 1 Ay içerisinde beyannamemi vergi dairesine bırakıcam başka gözden kaçırdığım bir şey var mı acaba?
|
CEVAP : ( 19.02.2016 15:48:18 ) Sanırım sorunuz tasfiyeye giren kurumun beyan dönemleri ile ilgilidir. Sorunuzda vergi türünü belirtmemişsiniz. Ama kurumlar vergisi ile ilgili olduğu anlaşılıyor.
Bilindiği gibi tasfiyeye giren kurumlarda iki ayrı beyanda bulunma yükümlülüğü söz konusudur.
Birincisi Geçici Vergi Beyanı :
217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamalara göre, tasfiye halinde tasfiyeye girildiği tarihe kadar olan süre, ayrı bir vergilendirme dönemi sayılacaktır. Dolayısıyla 01.01.2016-31.01.2016 dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verilmesi gerekmektedir. Bundan sonraki tasfiye dönemlerinde ise, geçici vergi beyannamesinin verilmesi yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Buna karşın, kurumların tasfiyeden vazgeçmeleri hâlinde bu tarihten itibaren geçici vergi mükellefiyeti doğacaktır.
İkincisi Kurumlar Vergisi Beyanı :
Sorunuzda" 01.01.2016-31.01.2016 beyannamemi şubat ayını takip eden 4.Ayın 15 ine kadar Kıst dönem beyannamemi vericem" diyorsunuz. Bu durumda bu döneme ilişkin kıst dönem beyannamesini Haziran ayının 15'ne kadar verebilirim sonucu çıkar. Oysa bu dönem beyannamesini Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14//3. maddesi hükmüne göre Şubat ayı dahil 4. ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar başka bir deyişle kıst dönem beyannamesinin Mayıs ayının yirmibeşinci günü akşamına kadar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren tasfiye beyannamesinin otuz gün içinde kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verileceği görüşünüze katılıyorum.
Nuri Değer
YMM
|
|
18.02.2016 10:13:14 |
BURCU UĞURLU |
Evet |
YAVUZ DEKORASYON |
SORU : Yıllara sari inşaat onarım işi ile ilgili olarak yüklenilen maliyetler (yemek¸ iş sağlığı vs) alt taşeronlara hakkedişlerinden ayrı olarak fatura edilirse kesilen fatura dönem geliri olarak mı dikkate alınmalı¸ dönem geliri olarak dikkate alınırsa maliyet tutarı da dönem giderine mi aktarılmalı
|
CEVAP : ( 24.02.2016 10:26:25 ) Sorunuzda yıllara sari inşaat ve onarma işi yapan müteahhit tarafından alt taşaronlara yemek, iş sağlığı dolayısıyla yüklenilen maliyetleri hak edişlerinden ayrı olarak fatura edilirse, yapılması gereken işlemler sorulmaktadır.
Yıllara sari inşaat işi yapılan müteahhit firma tarafından ödenen yemek hizmet bedelleri üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre tevkifat yapılmasının gerekip gerekmediği hususunda sorulan bir soruya Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 28.02.2013 tarih ve 38418978-120[42-12/28]-166 sayılı özelgesinde;
" Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; aynı yerde çalışan işçilerinizin, diğer taşeron firmaların ve müteahhit firmanın yemek ihtiyaçlarının, başka bir firmadan yemek hizmeti alınarak şirketiniz yemekhanesinde karşılanmasına ilişkin faaliyetiniz, Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesi kapsamında yıllara sari inşaat ve onarma işi olarak kabul edilemeyecek olup hizmet işi olarak değerlendirileceğinden, müteahhit firma tarafından yemek bedeli olarak şirketinize yapılacak ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince kurumlar vergisi kesintisi yapılmasına gerek yoktur.
Öte yandan; şirketiniz tarafından sunulan yemek hizmetinin, Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesi kapsamındaki inşaat işleriyle birlikte bu işin bir parçası olarak aynı sözleşme ile tek bir iş şeklinde taahhüt edilmesi halinde işin bir bütün olarak inşaat ve taahhüt işi olarak değerlendirilmesi ve bu işe ilişkin hakediş ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir." şeklinde idari görüşünü açıklamıştır.
Yukarıya alınan özelgede de belirtildiği gibi, müteahhit tarafından taşaron işçilerine yemek verilmesi konusunda yapılacak işlemler, yemek giderinin yıllara yaygın inşaat işinin bir parçası olup olmadığına göre değişmektedir.
Yıllara sari inşaat işini yüklenen müteahhit tarafından , alt taşaronlara hak edişlerinden ayrı olarak verdiği yemek, iş sağlığı vs giderleri dolayısıyla ayrı fatura kesilmesi nedeniyle bu işlemi yıllara sari inşaat ve onarma işi olarak kabul edilmeyip, hizmet işi olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu duruma göre, taşaronlara kesilen fatura dönem geliri olarak kabul edilmesi, bu gelire isabet eden giderlerin de dönem gideri olarak dikkate alınması gerekir.
Yıllara sari inşaat işi ile birlikte verilen yemek hizmetinin Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesi kapsamındaki inşaat işleriyle birlikte bu işin bir parçası olarak aynı sözleşme ile tek bir iş şeklinde taahhüt edilmesi halinde işin bir bütün olarak inşaat ve taahhüt işi olarak değerlendirilmesi ve bu işe ilişkin hakediş ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
|
|
18.02.2016 08:40:39 |
İlknur Demirel Erem |
Evet |
Malva Kozmetik Petrol Gıda Turizm Ltd.Şti. |
SORU : Şirkette alınan malzemelerin istenilen standartlara uygunsuzluğu sebebi ile çok sık iade faturası kesilmeye başlandı.İade faturası kesilmeden bu işlemi çözme yolumuz var mıdır?
|
CEVAP : ( 24.02.2016 10:27:51 ) Vergi yükümlüsü olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından gönderilen bir mal veya hizmeti satın alan kişinin, söz konusu mal/hizmeti standartlara uygunsuzluğu veya diğer herhangi bir nedenle kısmen veya tamamen satıcıya geri verilmesi durumunda iade faturasının düzenlenmesi zorunludur. İade faturasının düzenlenmesi vergi ve ticaret hukuku bakımından önemlidir. Satıcı ve alıcı için gereklidir.
Diğer taraftan, 173 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin (g) bendinde , “kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan satışlarda fatura düzenlenmesindeki 7 günlük sürenin kabul tarihinden itibaren başlayacağı” belirtilmiştir.
Bu çerçevede, müşteri kabulüne bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan mal satışlarında fatura düzenlenmesindeki 7 günlük süre kabul tarihinden itibaren başlamakta olup, faturanın kabul tarihinden itibaren 7 gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, tecrübe, analiz ve muayene gibi şartlarla müşteri kabul şartına bağlı olarak satım yapılmak üzere mal sevkiyatı yapılması halinde sevk edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki yedi günlük sürenin kabul tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir.
|
|
|
Sayfa: 3 / 5
Bulunan Kayıt Sayısı : 24
|
|