Mali Danışmana Sorun » Soru Arşivi

  ARAMA KRİTERİ  
 
  Tarih   Soru, Cevap   Sonuçlandı  
     
     
 Sayfa: 4 / 5    Bulunan Kayıt Sayısı : 24
Tarih Adı Soyadı Soru Cevaplandı Firma
18.02.2016 08:38:06 Yasemin YILMAZ Evet yasemin
SORU :

120 ve 320 hesaplarda (alış-satış) aynı firmaya ait cari hesaplarımızı tutuyoruz. Bu hesapların yıl sonunda tek hesaba virman yapılarak mı devredilmesi gerekiyor? Yapılan virman işlemi tevsik incelemesine giriyor mu? Bakiyeleri olan bu hesaplar (120-320) ayrı ayrı devredilirse (yıl sonunda) takvim yılını aştığından dolayı sorun yaşarmıyız? Bilgilendirme yaparsanız çok sevinirim.

CEVAP : ( 26.02.2016 11:24:52 )

Bilindiği üzere şirket faaliyeti için mal alım satımlarında senetsiz işlemler için kullanılan 120 ve 320 hesaplar karşılıklı mutabakat sağlanarak kontrol edilmesi gereken hesaplardır.

Vergi idaresi bu tür işletmeler için 120 ve 320 hesapların ayrı ayrı yürütülmesini ve birbirlerine mahsup edilmemesi  görüşünü savunmaktadır.  Dolayısıyla işletmede 120 ve 320 hesapların karşılıklı mahsup edilmesi söz konusu ise bu işlemin bir sözleşmeye dayandırılarak belgelendirilmesi işletme lehine olacaktır.

Aynı firmaya ait 120 ve 320 hesapların yıl sonunda ayni hesaba  virman yapılarak devredilmesi gerekmez. Hesapları tek bir hesapta değil ayrı ayrı 120 ve 320 nolu hesaplarda izlemek gerekiyor.  Yapılan virman işlemleri tevsik incelemesine girer. 120 ve 320 hesapların yıl sonunda  ayrı ayrı devredilmesi  halinde bir sorun yaşamazsınız.

 

Ancak her iki şirket arasında  6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında cari hesap sözleşmesinin bulunması halinde 120 ve 320 hesapların  yıl sonlarında kalan  hesap bakiyelerin duruma göre birinden diğerine virman yapılması gerekir. Hesaplardan birinin (0) sıfır bakiye vermesi gerekir. 320 hesapta borç kalanın 120  hesaba 120 hesapta alacak kalanın 320 hesaba devri gerekir.

Başka bir deyişle 120 ve 320 hesap kalanları aynı ise  birbirleriyle karşılaştırmak suretiyle  kapatılacak, bakiye varsa  yıl sonu itibariyle 120 ve 320 hesapların virman yoluyla  bakiye tek bir hesaba aktarılacak ve bilançoya yansıtılacaktır. İzleyen dönem başında ters kayıt yapılarak  hesaplar eski haline getirilir.

 

18.02.2016 08:00:59 Ayşe Evet Türedi
SORU :

Götürü gider uygulamasından ihraç kayıtlı ve DİİB kapsamında satış yapan mükellefler yararlanabilir mi?

CEVAP : ( 18.02.2016 14:01:19 )


Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan hükümle, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflere, bu işlerle ilgili belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider kaydedebilme imkanı getirilmiş, konuya ilişkin açıklamalar 194 ve 197 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde yapılmıştır.

Söz konusu 194 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin I/4-b bölümünde, ihraç kaydıyla yapılan mal teslimlerinde, bu ihracat hasılatı dolayısıyla götürü gider uygulamasının, ihracatçı ve ihracatçıya ihraç kaydıyla mal tesliminde bulunan işletmenin ihracattaki katkıları oranında yapılacağı açıklamasına yer verilmiştir.

Aynı şekilde,  197 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile, dış ticaret sermaye şirketleri aracılığıyla yapılan ihracatta; ihracatçı ve ihracatçıya mal tesliminde bulunan işletmenin, ihracatçıya yapılan bu teslim Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında yapılmamış olsa dahi götürü gider uygulamasından birlikte yararlanabilmelerine olanak tanımıştır.

Öte yandan 15/06/2000 Tarih  ve 24080 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan  233 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin Götürü Gider Uygulaması başlıklı 2. bölümünde;

"Danıştay 4. Dairesi 17.3.1999 tarih ve Esas No: 1998/594 Karar No: 1999/1152 sayılı kararı ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1. bendinde yer alan götürü olarak hesaplanan giderleri indirme hakkının, yurt dışında yaptıkları ve belgelendirme imkanı bulamadıkları harcamalarına karşılık olmak üzere ihracatçılara verildiğinden bahisle ihraç kaydıyla ihracatçıya mal teslim edenlerin bu uygulamadan yararlanamayacağı belirtilerek 194 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin I/4-b bölümünün iptaline karar vermiş olup, bu karar kesinleşmiş bulunmaktadır.

Buna göre, ihracatı gerçekleştirenler ihracat hasılatlarının tamamını dikkate alarak götürü gider uygulamasından yararlanacaklardır. İhracatçıya ihraç kaydı ile mal teslim edenlerin ise bu uygulamadan yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır."
açıklamasına yer verilmiştir.

Her ne kadar Bakanlık tarafından yayımlanan Genel Tebliğlerde KDV Kanunu’nun geçici 17.  maddesi  uyarınca, DİİB sahibi mükelleflerin ihraç kaydıyla tecil-terkin uygulaması kapsamında ihracatçılara yaptıkları teslimlerde götürü gider uygulamasından yararlanıp yararlanamayacakları konusunda herhangi bir açıklamaya rastlanılmamış ise de, mahiyeti ve amacı aynı olan söz konusu işlemler için de götürü gider uygulamasından yararlanamayacakları, başka bir deyişle 233 sayılı Gelir Vergisi Tebliğinde yapılan açıklamaların bu kapsamdaki işlemler için de geçerli olduğu  kanaatindeyim.

Yukarda yapılan açıklamalara göre, ihracatçılara ihraç kaydıyla mal teslim eden mükellefler ile DİİB sahibi mükelleflerin bu kapsamdaki teslimleri dolayısıyla götürü gider uygulamasından yararlanmaları mümkün değildir.

Saygılarımla,

Nuri Değer

YMM

 

21.09.2015 15:00:38 mehmet keleş Hayır ymm a.ş.
SORU :

faaliyeti kısmen veya tamamen binek otomobillerin işletilmesi olan bir firma yine bu iş amacıyla 01¸01¸2013 tarihinde aldığı aracı 20¸09¸2015 tarihinde satma kararı aldı. alışta ödediği kdv sini 18 olarak indirim konusu yaptı aracı saterken hesaplayaı kdv orenı kac olur saygılarımla

CEVAP : ( )
18.09.2015 19:00:27 mehmet yavuz KELEŞ Evet SMMM
SORU :

Faaliyet konusu tamamamen binek otomobil işletmesi ¸ kiralaması olan bir işletme 01.01.2014 tarihinde 18 kdv li bir binek otomobil arac aldı ve bunu indirilecek kdv olarak kdv beyanında indirim konusu yaptı 2 yıl sonra 01.01.2016 tarihinde arac satıldığında kesilecek faturada kdv oranı ne olur Saygılarımla

CEVAP : ( 6.10.2015 12:03:45 )

Katma Değer Vergisi  (KDV) oranlarının belirlendiği  24.12.2007 tarih ve 2007/13033 sayılı  Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 9.  sırasında ;  "Katma Değer Vergisi Kanunu'nun30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen katma değer vergisini indirim hakkı bulunan mükelleflerin, bu araçları tesliminde  bu Kararın 1. maddesinin  (a) bendinde öngörülen  vergi  oranı uygulanır."   hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin   olarak 60 Seri No.lu KDV Sirkülerin 5. 10.5. bölümünde;" araç sahibinin KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklendiği KDV'yi indirim hakkı bulunması halinde (araç kiralama, taksi işletmesi gibi) bu aracın satışında KDV oranı %18 olarak uygulanacaktır. Ancak, binek otomobillerinin alımında yüklendiği KDV'yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin 31/12/2007 tarihi itibariyle aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslimi %1 oranında KDV'ye tabi tutulacaktır." açıklamasına yer verilmiştir.

2008/13426 sayılı BK Kararnamesinin 2. maddesinde; KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen KDV’yi indirim hakkı bulunan otomobil  yani faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflerin kiralama firmaları, (rent a car), gerçek usulde vergiye tabi taksi işletmeleri, sürücü kursları, otomobil sporu, safarı ve tur düzenleyen yapacakları ikinci el binek otomobil teslimlerinde;

- Taşıtın 31/12/2007 tarihi itibarıyla firma aktifinde veya envanterinde bulunması ve iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslime konu edilmesi halinde %1,

-  31/12/2007 Tarihinden sonra aktife alınacak taşıtların tesliminde ise,  genel oranda (%18),

KDV oranı uygulanır.

Oto kiralama şirketleri, rent-a-car vb. firmalarının kullanılmış binek otomobilleri satışında indirimli oran uygulamasından yararlanabilmesi için söz konusu firmaların kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek üzere iktisap ettikleri taşıtların;

-31/12/2007 tarihi itibarıyla firma aktifinde veya envanterinde bulunması,

- iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslime konu edilmesi gerekmektedir.

Bu şartların birlikte bulunmaması halinde söz konusu firmaların yapacakları ikinci el binek otomobili teslimleri %18 KDV’ne tabi olacaktır.

Sorunuzda söz edilen taşıtın teslimine ilişkin olarak %18 KDV oranının uygulanması gerektiği kanaatindeyim.

Saygılarımla

Nuri Değer

YMM

 

 

 

26.08.2015 23:45:24 OSMAN YAMAN Evet SERBEST
SORU :

Fatura makbuz vs. hiç bir resmi evrakı olmayan fakat kazancını resmileştirmek isteyen Serbest Çalışanlar (Freelance) fatura kesebilir mi? Kanuni sorumlulukları nelerdir?

CEVAP : ( 27.08.2015 09:36:12 )

 Fatura kesmek için önce vergi mükellefi olmak gerekir ancak serbest çalışma ve G.V.K. Hükümlerine göre yedi gelir unsurundan birini sağlamak söz konusu ile vergi, mükellefi olup fatura veya serbest meslek makbuzu kesilmesi zorunludur. 

Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından elde edilen bir kazanç kapsamına giriyor ise bu durumda vergi mükellefi olmanız gerekmemektedir.

Arızi kazançlar size ödeme yapan kişi veya kurum tarafından vergi kesintisi yapılarak sizin adınıza vergi dairesine ödenecektir. 

Bu kapsamdaki gelirin özelliği, geçici bir faaliyete dayanmasıdır. Eğer ticari muamelelerin yapılması veya aracılık faaliyeti, devamlılık unsurunu içerirse veya bir ticari işletme boyutlarını kapsayacak şekilde ifa edilirse, kazanç artık ticari kazanç kapsamına girecektir.

Bu durumdada adresinizin bağlı olduğu vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirdikten sonra Maliye Bakanlığı ile anlaşmalı bir matbaadan fatura bastırmanız mal veya hizmet teslimi oluştuğunda fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

 Sayfa: 4 / 5    Bulunan Kayıt Sayısı : 24